gökhan baba
  judo
 

Judo Tarihi :
Judo Japonca’da “centilmen bir şekilde” anl..... gelse de aslında adının içinde daha fazlası gizlidir. Japonca’da “ju” centilmenlik , yumuşaklık anlamlarına ; “do” ise yol , yöntem ve öğretme manalarına gelir . Judo’nun centilmen tarafı felsefesinde ve tekniğinde yatar. Judo bir savaş tekniği değildir. Diğer sporlarda ( karate kökenli sporlarda ) vurmayı öğretirken judonun temel felsefesi bu değildir . Judoda temel amaç rakibin sinirini ve gücünü kendine karşı kullanmaktır. Judonun yaratıcısı olan Dr. Jigoro Kano judonun felsefesini şöyle açıklamaktadır : “Centilmenlik güçtür.” .
Kano jujitsu savaşında da bir uzmandı. Tarihçilere göre jujitsu gibi dövüş sanatlarının tarihi çok eskilere M:Ö 230 yıllarına kadar uzanır. 1870′lerde dövüş sanatlarına olan ilgi daha da artmıştır. Bunu fırsat bilen Kano “Kodokan Judo” adını verdiği okullar kurmuştur. Yeni teknik rakibin ağırlığını ve de momentumunu kendisine karşı kullanmaktır. Temel mantık rakibin gücünü kendine karşı kullanmak , rakibi tutmak ve fırlatmak. Daha sonra Judo Japonya’da beden eğitiminin temel dersi haline gelmiş ve dünyada da yayılmaya başlamıştır. 1902 yılında Paris’te genç Judo meraklılarına ders veren bir okul kurulmuştur ; ancak Judo bundan neredeyse yarım yüzyıl önce ulusal yarışmalara girmişti.
1951 yılında Uluslararası Judo Federasyonu kurulmuş ve bundan beş yıl sonra da ilk Judo Dünya Şampiyonası düzenlenmiştir.1964 yılında Japonya olimpiyatlara ev sahipliği hakkını kazanmıştır ve Judo asıl vuruşunu o zaman yapmıştır. Ev sahibi ülke olarak Japonya bir spor ekleyebiliyordu ve onlar da Judoyu seçtiler. Tabii ki Japonlar ilk olimpiyatlarda Judo dalında dört altın madalyadan , üçünü aldılar. Judo olimpiyatlardan 1968 yılında Meksika’da çıkmıştır. Ancak daha sonra 1972 yılında Münih’te Yirmi yıl sonra Barcelona’da bayanlar dalı da Judoya eklendi.
Japonların en büyük Judo olimpiyatçısı Yasuhiro Yamashita’dır. Yasuhiro hayatında 194 judo karşılaşmasını almıştır ve sadece 1980 Moskova Olimpiyatları’nda Japonlar oyunları boykot ettiği için kaçırmıştır. Yasuhiro bu yüzden televizyonda ağlamıştır. Ancak Yasuhiro 1984′te bunun öcünü altın madalyayı tekrar alarak çıkartmıştır. Fakat bu Yasuhiro’ya pahalıya patlamıştır. Çünkü Mısırlı rakibi Mohamed Rashwan neredeyse onu sakat bırakacak bir saldırı yapmıştır. Fakat bu onu altın madalyayı almaktan alıkoyamamıştır.




Kurallar

Judo - Kurallar :
Oyun :

Sydney 2000′de Judo dalında 14 kategori olacak ( 7 erkekler için , 7 de bayanlar için ) . Ağrırlık dalındaki kategoriler ve maksimum ağırlıklar şöyle :
Kategori Maksimum Ağırlık

Dövüş :

Bir judo dövüşü iki judoka arasında geçen maçtır. Rakipler birbirlerine vurarak ya da rakibi belli bir süre hareketsiz hale getirerek puan almaya çalışırlar. İlk bir puanı alan judoka maçı kazanır. Bir judo dövüşü erkekler için beş dakika , bayanlar için ise dört dakika sürer. Eğer dövüş biter ve bir sporcu yalnızca yarım puan almışsa dövüşü o kazanır . Ancak iki sporcuda dövüş bitiminde yarım puanda ise “koka” ve “yuko” adı verilen diğer kriterler göz önünde bulundurularak karar verilir.

Puanlama :

Bir judoka rakibi fırlatır ya da rakibi en az 25 saniye için hareketsiz halde tutabilirse bir puan alır ve dövüşü kazanır. Bir puan kaydederek kazanılan judo maçlarına “ippon” adı verilir. Bir fırlatışın puan alabilmesi için dört kritere sahip olması gerekir : rakip sırt üstü yere düşmeli ve fırlatış kontrol , güç ve hızla yapılmalıdır. Eğer bir sporcu iki kere yarım puan kaydederse de maçı kazanmış sayılır ( waza- ari ) . Mesela bir fırlatış dört kriterden üçüne sahipse ya da rakip 25 saniye değil de 20 saniye hareketsiz bırakılırsa sporcu yarım puan elde eder. Yuko ve koka da diğer iki puanlama şeklidir. Eğer bir fırlatmada iki kriter eksikse ya da sporcu rakibini 15-19 saniye arası hareketsiz tutabilmişse bu bir yuko kazandırır. Eğer bir fırlatmada üç kriter eksik ya da rakip 10-14 saniye arası hareketsiz kalmışsa bu bir koka kazandırır. Yuko ve koka doğrudan puan kazandırmaz ; ancak eşitlik durumlarında kullanılır. Eşitlik durumunda önce yuko sayılır , eşitlik bozulmazsa ise koka da sayılır. Eğer hala eşitlik bozulmamışsa hakemler sporculardan daha etkili dövüşenini galip ilan eder.

Cezalar :

Judoda dört tür ceza vardır. Küçük cezalar karşı tarafa koka daha büyükleri yuko kazandırır ve bu böyle artarak devam eder. Cezalardan en tehlikelisi “hansuku-make” penaltısıdır. Bu cezayı yapan judoka hükmen yenik sayılır. Bir sporcu rakibini judo alanının dışına atarsa bu da bir ceza sayılır ; ancak kendisi de rakiple dışarı çıkarsa bu ceza sayılmaz.

Diğer Kurallar :

Her maçtan önce judokalar birbirini selamlar. - Judokaların vücudu temiz ve tırnakları kısa olmalıdır. - Judokaların birbirinin yüzüne elle , ayakla vurması yasaktır. - Judokaların herhangi birinin yaralanması nedeniyle maç durmuşsa ve karşı taraf bariz suçluysa penaltıyı yapan taraf maçı kaybeder.

Dövüş Alanı :

Dövüş alanı 14m2 alan kaplar . Dövüş alanında üç önemli alan vardır. Dövüşün yapıldığı iç bölge , tehlike alanı olan kırmızı bölge ve de yarış dışı alan olan bölge. Dövüş alanı 6m2′dir. Tehlike alanı bir metre genişliğindedir ve judokaların dövüş alanından çıkmak üzere olduğunu belirtir. Dış alan ise güvenlik alnı olarak da adlandırılır ve 3 metre genişliğindedir.

Üniformalar :

Judokalar judogi adı verilen bol giysileri giyerler. Giysilerin belinde bir kuşak vardır. Her maçta bir judoka mavi giyerken diğeri beyaz giyer ve her judoka kendine has renkte olan kuşağını takar.

Sydney 2000 :

Sydney 2000′de 400 judoka ( yaklaşık 228 erkek , 157 erkek ) kendi ülkelerini temsilen yarışacak. 99 Dünya Şampiyonası’nın ilk yedi ülkesi otomatikman giriş elde ede

 
  Bugün 13365 ziyaretçi (24123 klik) kişi burdaydı!  
 

Myspace Graphics
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol